Avrupa Avrupa Dediğimiz

10 Temmuz 2009 Cuma

Etrüskler

Etrüskler

Cambridge'ten C. Renfrew, Stanford (California) Universitesi'nden Cavalli ve Sforza, Floransa Etrüskoloji Enstitüsü'nden Camporeale ve öteki üniversite profesörlerinin tekrar tekrar yaptıkları DNA testi ile Etrüsklerin %97 Türk oldukları 2007'de ortaya çıkmıştı. Etrüskler, Latin kültürünün kökeninde olduğundan, keşfedildiklerinde uçaklardan traktlar atılmış, artık kökenimizi biliyoruz diye Avrupa, Batı dünyası bayram etmişti.

Bundan sonra Batılı araştırmacılar, "Latin alfabesinin neden (A) ile basladığı" yıllar süren tartışmalarını bırakmalıdırlar. Madem ki, Etrüskler Türktürler, Latin alfabesi de Etrüsk... Yani atalarımızın alfabesidir. Bir harf olmayıp bir damga olan ve AT diye okunan A şekli ve devamındaki Latin alfabesi denilen damga düzeni Ön-Türkçe bir cümle olup, "Tanrı adına elde edilen zaferleri halka anlatmayı olumlu kılan sesleri veren, eskiden gelen işaretler" demektir.
Kan ve ırk peşınde koşmayan bizler için önemli olan, Etrüsklerin % 97 Türk oluşunu gösteren kanın terkibi değil, temsil ettiği Türk kültürüdür.
Aynı grup profesör ve ona katılan diğer araştırmacılar ile 'Centre National de la Recherche Scientifique’ın Eylül 2000 tarih ve 386 sayılı bülteninin 8’inci sayfasında "...18’ın sonları ve 19’ncü yüzyılların başlarında, dilbilimcilerce ortaya atılan Hint-Avrupa dilleri karşılaştırmalarını tamamıyla yalanlama zorunluluğu ortaya çıkmıştır. (Yani, Hint-Avrupa dilleri teorisi değerini yitirmiştir.) Böylece, örneğin, Hint-Avrupa grubunun kendisi Altay grubu dillerle aynı 'üst-aile'nin dalları olmaktadır ki, Fransızca/Türkçe ve Mancuca gibi birbirinden farklı diller bu 'üst-aile' içine girmektedir..." denmektedir. (Demek ki, değerli bir ord. profesörümüzün ısrarla reddettiği Ural/Altay grubu, yerine şerefle döndükten başka, bir de üst-aile grubunda yer alarak evrensel değer kazanmaktadır.)

Türk Kültürü
Evrensel kültür tarihinin kökeninde yer almış olan Türk kültürü -tercih edildiği üzere- Batılılarca ortaya konmuş olduğuna göre, bu iki ınanılamayacak kadar büyük evrensel değer Türk propagandasının sürekli kaynağı olmalıdır.
Nobel, bu iki büyük gerçeği 1970'te Anadolu Proto-Türklerı kitabında ortaya koymus olan Kazım Mırsan'a verilmeli idi. Vermeyeceklerı malumdur! Biz ona 'Atatürk Ödülü' vermeliyiz ve de Batı ülkelerinde konferanslar tertip edip gerçek Türk kültürü propagandası yapmalıyız.
Bir acı gerçek... Ilk dünya savaşında, imparatorluğu yıkmak isteyen Britanya Başbakanı Loyd Corc, yazdığı makalede "Uygarlıga hiçbir katkısı olmamış olan (!) bu Türkleri Anadolu'dan kovmalı" fikrini savunmustu... Yazdığı yazının Latin, yani Etrüsk alfabesiyle yazılmış olduğunu bilmeden... Atalarımız ne demişler "büyük lokma ye, büyük söz söyleme..."

Yalçın Bayer

Hiç yorum yok: