İranda yaşayan bir kardeşimizin, Ahmetinejat'ın İstanbul ziyareti vesilesiyle bizlere seslendiği çok sıcak ve sevimli yazısını paylaşmak istiyorum.(Azericede X harfi H olarak okunur)
Türkiye Xalqı ve İran
Cuma günü (15 Ağustos) , Fars Rejimi (=İran) Dövlet Başqanı Ehmedinecat'ın Sultanehmed Cami'inde Cuma namazına qatılması ve Türkiyeliler, sanki Ehmedinecat - neuzubillah – Peygamber Efendimiz'miş kimi ona yaxınlaşmaq istedikleri ve elinden öpmek (! !) için hücum etdikleri ile ilgili görüntüleri TVden seyrederken, bir yol daha, Türkiyeliler'in İran Dövleti ve genelde İran (diye adlandırılan ülke) haqqında bilgisiz olduqlar (daha doğrusu, bilgisiz saxlanmış olduqları) bileme isbat oldu ve buna çox derinden teessüflendim, aynı zamanda da, bu bilgizisliğe neden olan Türkiye medyasına öfkeyle doldum.
Evet, Türkiyeliler Cuma günü Ehmedinecat'ın elinden öpmek için hucüm edirdiler, çünkü Ehmedinecat'ın ve onun temsil etdiği rejiminin nece bir Türk ve İslam düşmanı olduğundan heç xeberleri yoxdur.
Onlar, Fars Rejimi'nin (=İran Rejimi'nin) 16 ilden beridir Müslüman Azerbaycan Türkleri yerine, qatil ve işqalcı Mesihi (=Kristiyan) Ermenileri desteklediğinden xeberleri yoxdur:
Hamımızın bildiği kimi, 1992 ilinde Ermenistan Ordusu, Rus Ordusu'nun yardımıyla Azerbaycan Türk Cumhuriyeti'nin Xocalı şehrine saldıraraq yüzlerce Müslüman Türk'ü vehşicesine öldürüb doğram doğram etdiler. Sonra da Qarabağ bölgesini işqalları altına aldılar. Bu işqal da indiye qadar devam etmekdedir.
Ama bu olayların qarşısında İran İslam(!) Cumhuriyeti'nin (=Fars Rejimi'nin) tavrı neymiş?
Din qardaşı Müslüman Azerbaycan'a yardım etmek yerine; İslam topraqlarına tecavüz etmiş olan Ermenistan'ın terefini tutmaq, hata onlara destek bile vermek! ! ! ! (İran – Ermenistan ilişkilerinin son 10 iline baxanda bu ilişkilerin hamı alanlarda gün geçdikce gelişdiğini, ve özellikle de son illerde, aralarínda önemli ekonomik anlaşmaların imzalandığını, hatta Farslar'ın Türkiye'ye yüksek fiyata satdıqları gazı, adeta yox bahasına Ermenistan'a satdıqlarını görürük) . Öte yandan, Xocalı Soyqırımı ve Qarabağ'ın işqalı ile ilgili xeberler Fars medyasında (Fars TV ve radyo kanallarının hamısı doğrudan doğruya hükümetin konrolü altındadır) boykot edilmiş; Filistin ve Lübnan'la ilgili xeberler her gün yayımlanarken, Xocalı ve Qarabağ haqqında heç mi heç xeber ve bilgi verilmemiş ve verilmemekdedir.
Evet! Türkiyeli bacı qardaşlarımız Fars(=İran) rejimi haqqında büsbütün bilgisiz saxlanmışdırlar:
- Türkiye Xalqı, her bir Türkiyeli'nin evinde bulunan ve en eziz şey olaraq bağırlara basılan ay ulduzlu al bayraqlarının; her il Mayıs ayında, sözde Ermeni Soyqırımı anısına Tahran'da Ermeniler'ce düzenlenen Türkiye ve Azerbaycan qarşıdı gösterilerde odlandırıldığından xebersizdirler. Bunu bilseler de (ki kesinlike bilmeyirler) , her halde, o bayrağın yaxılmasına izin verenin, ele bu bağırlarına basdıqları Ehmedinecat, başqa deyişle Fars(=İran) dövleti olduğu, aqıllarına bile gelmez.
- Türkiye Türkleri; Ermenistan, Rusya ve Yunanistan'ın, Fars(=İran) rejiminin bölgedeki en önemli Müttfiqlerini teşkil etdiklerinden xebersizdirler.
- Bugün, Farslar'ın özlerinin de başlarına bela olmuş olan PKK'nın vextiyle ele bu Farslar terefinden destek gördüğü, hatta eğitildiği haqqında da heç bilgilleri yoxdur.
- Görünüşde, özellikle siyasi alanda, iki qatı düşman kimi görünen Fars(=İran) Rejimi ve İsrail arasında çox geniş kültürel ilişkiler bulunduğundan xeberleri yoxdur.
- Fars(=İran) Dövleti'nin Ermenistan'ın bağımsılığını tanıyan ilk dövletlerden olduğunu bilmeyirler.
- QQTC'nin (Quzey Qıbrıs'ın) Farslar terefinden tanınmadığından xebersizdirler.
- Fars(=İran) Dövleti'nin geçen 80 il erzinde uyguladığı kültürel siyasetleri sonucunda bugün, İran'da yaşayan insanların gözünde, Türkiye'nin, müslüman bir ülke değil de dünyanın bir numaralı fesad ve fehşa merkezi olaraq göründüğünden xeberleri yoxdur.
- Fars(=İran) Rejimi'nin din alanındaki politikaları sonucunda, bugün İran'da, Sünni Müslümanlar'a ve özellikle üç xelifeye (Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman) ihanetin (=haqaretin) ve söğüş heddine çatan yaman sözler söylemenin resmen yaygın duruma gelmiş olduğunu, xelifeleri yamanlamanın (dövletin savunduğu bazı çevrelerce) sevablı bir iş olaraq göründüğü haqqında bilgileri yoxdur.
- İran oxullarında oxudulan tarix kitablarınnda; İslam tarixında ve onun dünyaya yayılması qonusunda son derce büyük rolü olan Osmanlı İmparatorluğu'ndan hemen hemen heç bahsedilmediğini, bahsedildiği bir neçe sayfada ise Osmanlı'nın, Sefevi Türk Xanındanı döneminde İran'a saldıran vehşiler olaraq gösterildiğini, bilmemekdedir.
...
Fars(=İran) Rejimi'nin, İran'da yaşayan Fars olmayan milletleri (başda, sayıları 30 milyon civarında olan Türkler; Erebler, Kürdler, Beluçlar, Türkmen Türkleri ve...) en tabii haqlarından yoxsun etmiş olduğnu; 80 ilden beridir onlara, özellikle Türkler'e, qarşı asimilasyon siyasetleri uygulayaraq kültürel anlamda onları yox etmeye çalışdığını bilmemekdedir...
...
Evet...! Türkiyeli bacı qardaşlarımız bu gerçekleri, ve İran haqqındaki yüzlerce başqa benzer gerçekleri bilmeyirler. Yalancı, qorxaq ve çoxunluğu yabancılar terefinden yönetilen Türkiye medyasının gizlediği gerçekler!
Sizce eğer Türkiye xalqı, bu gerçekleri bilseydi, geçdiğimiz Cuma gününde Sultanehmed'de Ehmedinecat'ı tekbirlerle qarşılayıb uğurlamaq yerine, qoxumuş yumurtalarla qarşılayıb uğurlamaz mıydı?
Mohemmed Ucal Ulutürk
Güney Azerbaycan, Hemedan, BAHAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder